Ankara Hakkında Bilinmeyenler

-Kurtuluş Savaşı Müzesinin Cumhuriyetin ilan edildiği ilk meclis binası olduğunu,

-Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesinin bulunduğu binanın ilk Milli Kütüphane olarak kullanıldığını,

-Anadolu Medeniyetleri Müzesinin 1997 yılında Avrupa'da yılın müzesi seçildiğini,

-İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün bulunduğu hizmet binasının daha önce Ankara'nın Adliye Binası olarak kullanıldığını,

-Ankara Kalesi'nin altında II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından yapılan 1200 kişilik büyük bir sığınak olduğunu,

-1402 yılında Yıldırım Beyazıt ile Timur arasında geçen Ankara Savaşı'nın Ankara'nın Çubuk İlçesinde yapıldığını,

-Frig Kralı Midas'ın mezarının Ankara'nın Polatlı ilçesi   ( Gordion ) Yassıhöyük Köyü'nde bulunduğunu,

-Atatürk'e Ankaralılar tarafından 5 Ekim  1922 tarihinde hemşehrilik beratının verildiğini,

-Sevgi Çiçeği'nin ( centaurea tchihatcheffii) dünyada yalnızca Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde yetiştiğini,

-Türkiye'nin ilk çocuk kütüphanesi Ali Dayı Çocuk Kütüphanesinin Ankara'da olduğunu,

-Türk mutasavvıf ve şairi Hacı Bayram-ı Veli'nin, Ankara'nın Zül-Fadl (Solfasol) Köyü'nde doğduğunu,

-Yunus Emre'nin hocası Taptuk Emre'nin mezarının Nallıhan ilçesinde olduğunu,

-Sakarya Meydan Muharebesi'nin  23 Ağustos - 13 Eylül 1921 tarihleri arasında Ankara'nın Polatlı ve Haymana ilçeleri sınırları içerisinde yapıldığını,

-23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği'nin 1979 yılında ilk defa Ankara'da yapıldığını,

-Ankara'da ilk müzenin, 1921 yılında Kale'nin Akkale olarak isimlendirilen kısmında Eti Müzesi adıyla kurulduğunu ve halen Anadolu Medeniyetleri Müzesinin Taş Eserler deposu olarak kullanıldığını,

-İlk Devlet Konservatuarının ( Musiki Muallim Mektebi - 1924 ) Ankara'da kurulduğunu,

-27 Aralık 1919'da Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Dikmen sırtlarında Seymenlerin de aralarında olduğu büyük bir topluluk tarafından karşılandığını,

-Tiftik Keçisi ve Ankara Keçisi olarak bilinen keçi türünün, 13. yüzyılda Orta Asya'dan Anadolu'ya göçen Türkler tarafından Hazar Denizi'nin doğusundan Ankara'ya getirildiğini,

-Cumhuriyet tarihinin ilk orkestrası olan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın (CSO) 1924 yılında Ankara'da kurulduğunu,

-Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilen İstiklal Marşımızı Mehmet Akif Ersoy'un Ankara'nın Hamamönü Semtinde bulunan Tacettin Dergâhı'nda yazdığını,

-Anadolu'nun birçok yerinde oyun havası olarak icra edilen Misket'in Ankara'ya ait olduğunu,

-Türkiye'nin ilk paraşütçülük okulunun 1935 yılında Ankara'da açıldığını,

-Ankara yemekleri içinde en çok tanınanlarının Ankara Tava ve Ankara Döneri olduğunu,

-Eski dönemlerde asker uğurlama, hacı karşılama ve uğurlama, gelin alayı geçidi gibi geleneklerin Ankara Akköprü'de ( Selçuklu Dönemi - 1222 ) yapıldığını,

-Türkiye'nin ilk Jeoparkı'nın Ankara'nın Kızılcahamam ve Çamlıdere ilçeleri sınırları içerisinde olduğunu,

-Cumhuriyet Döneminin ilk barajının 1936 yılında yapılan Ankara Çubuk Barajı olduğunu,

-Türkiye'nin en önemli işadamlarından biri olan merhum Vehbi KOÇ'un Ankaralı olduğunu,

-Ankara'nın 14 ilçesinin zengin termal su kaynağına sahip olduğunu,

-1320 - 1458 yılları arasında yaşayan İslam alimi Şeyh Ali Semerkandi'nin türbesi'nin Ankara'nın Çamlıdere ilçesinde olduğunu,

-Ankara'nın Ulucanlar Semtinde bulunan ve 1565 yılında yapılan Cenabı Ahmet Paşa Camii'nin Mimar Sinan'ın eseri olduğunu,

-Anıtkabir Aslanlı Yol'daki 24 Aslan heykelinin 24 Oğuz Boyunu, aslanların çift olmasının birlik ve bütünlüğü, kedi gibi yatmalarının ise barışseverliği temsil ettiğini,

-Atatürk'ün naaşının 15 yıl boyunca Etnografya Müzesinde kaldığını, 10 Kasım 1953'te Anıtkabir'e nakledildiğini,

-Etnografya Müzesi, Ankara Türk Ocağı ( Resim ve Heykel Müzesi ) ve Numune Hastanesinin bulunduğu alanın milli mücadele boyunca duaların yapıldığı, cephelerden gelen şehitlerimizin toprağa verildiği Namazgâh Tepesi olduğunu,

-Etnografya Müzesi'nin önünde yer alan Atatürk heykelinin İtalyan Heykeltıraş Petro CONANİCA tarafından yapıldığını,  

-Yurtdışına kaçırılan Selçuklu Dönemi Aksaray Ulucami ahşap minber kapılarının yurtdışından getirilerek Etnografya Müzesinde sergilendiğim,

-Ortaya çıkış tarihi net olarak belirtilmemişse de Orta Asya'ya kadar uzanan bir Türk geleneği olan Seymenlik geleneğinin halen Ankara'da sürdürülmekte olduğunu,

-Ankara'nın, Nallıhan İlçesi'nde bulunan Sarıyar Baraj Gölü su toplama havzasının sulak alanının birçok kuş türünün bulunduğu Kuş Cenneti olarak koruma altına alındığını,

-Alman Bankası tarafından desteklenen, Osmanlı Demiryolu İşletmesi tarafından yapılan tren hattının ( Haydarpaşa - İzmit - Ankara - Arifîye - Adapazarı) Ankara'ya 1892 yılında geldiğini,

-Türkiye Büyük Millet Meclisinin II. Binasının Cumhuriyet Müzesi olduğunu,

-Mustafa Kemal Paşa'nın 36 saat 33 dakika süren Büyük Nutku'nun Cumhuriyet Müzesinde okunduğunu,

-Boğazların Türkiye'nin egemenliğine geçişini sağlayan Montreux Boğazlar Sözleşmesi'nin Cumhuriyet Müzesi binasında onaylandığını,

-Birinci Cihan Harbi esnasında, Şam'daki Osmanlı karargâhında dalgalanan Osmanlı Bayrağı'nın Cumhuriyet Müzesinde sergilendiğini,

-Ankara adının ilk önce Frigce "Ankas" (kıvrıntı), Yunanca'da " Ankos'" (kayalık vadi, dar boğaz) ve Latincede "Ancus" (çengel) ve Latincede yine Ankira (Ancyra-gemi çapası), Osmanlıca da Anguri (salatalık), daha sonra değişerek Engür, Engürü, (üzüm), Angora (Ankara'dan gelen kumaş) ve en son Ankara olarak değiştiğini,

-İlk Türk arkeolojik kazısı olan Ahlatlıbel Kazısının, 1933'te Ankara'da Atatürk'ün isteği üzerine başladığını ( ODTÜ arazisi içerisindeki Yalıncak Köyü ile Taşpınar Köyü arasında ) ve büyük bir yapıya ait temel kalıntıların ortaya çıkarıldığını, bu kazıya ait buluntuların halen Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilendiğini,

-Roma Dönemi yazılı kaynaklarında belirtildiğine göre miladi yılların başlarında dünya nüfusu 250 milyon iken, Ankara'nın 100 bin nüfuslu görkemli bir imparatorluk kenti olduğunu,

-Antik dönemde Ankara'da bir saray, senato binası, agora, bazilika, Zeus ve Asklepeion'a adanmış tapınak, kilise, rahibe manastın vb. olduğunu,

-Ankara'da farklı inanışlara mensup birçok tapınağın olduğunu, bunlar içinde de en önemlisinin yazıtıyla meşhur Roma Dönemine ait Augustus Tapınağı olduğunu,

-Roma İmparatoru Julianus'un Ankara'da kısa bir süre kalması anısına M.S 361 - 363 tarihleri arasında yapılan ve Ankara Valiliği binası önünde bulunan "Jülyen Sütunu"nun halk arasında "Belkıs Minaresi" olarak bilindiğini,

-Ankara Polatlı'da 124 adet ve Atatürk'ün anıt mezarı ile bugünkü devlet mezarlığı arasında kalan bölgede 20 adet olmak üzere yaklaşık 144 adet Tümülüs olduğunu,

-Ankara'da Ahi örgütlenmesi kurularak, kent ve çevresinde dericilik, sof yapımı, tahıl üretimi ve bağcılığın geliştiğini, Anadolu Selçuklularının dağılması ve kentin Osmanlılara geçmesine kadar da ekonomi yönetiminin Ahilerin elinde kaldığını ve esnaf sayısının 2300'ü geçtiğini,

-Ankara'nın İpek Yolu üzerinde olması nedeniyle binlerce yıl ticaret merkezi olmak özelliğini koruduğunu,

-Ankara'nın, tarih boyunca Frigler, Galatlar ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde olmak üzere üç defa başkent olduğunu,

-1920'lerde Ankara'nın ticaret merkezinin Hisar'da Atpazarı Çarşısı'nın olduğu ve bu alandaki Çengelhan, Çukurhan ve Pilavoğlu Hanı'nın büyük depolarında ticaret mallarının depolandığını,

-İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmed Han Ankara'nın imarına ve gelişmesine önem vererek, bugün Anadolu Medeniyetleri Müzesinin teşhir ve idari bölümünün bulunduğu iki yapı olan Mahmutpaşa Bedesteni ile Kurşunlu Han'ın bu dönemde yapıldığını,

-Gözleri farklı renkte ve beyaz tüylü olan Ankara kedisinin dünyaca ünlü bir kedi ırkı olduğunu, 18. yüzyılda Avrupa saraylarında çok sık rastlandığını,

-Uzun ve yumuşak tüyleriyle tanınan Ankara tavşanının diğer adıyla Angora tavşanının Ankara'dan tüm dünyaya yayıldığını,

-Sakarya Meydan Muhaberesi sırasında Atatürk'ün isteği üzerine Ankara'da bir müze kurulması fikrinin doğduğunu ve adının Anadolu Medeniyetleri Müzesi olduğunu,

-Türkiye'nin ve Ankara'nın bugün de yaşayan en eski marka kolonyasının 1920 yılında "Eyüp Sabri Tuncer" ismiyle Anafartalar Caddesi'nde satıldığını,

-Atatürk tarafından bizzat 1946 yılında temeli atılan Ankara Üniversitesinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk üniversitesi niteliği taşıdığını,

-Ankara'nın 17. yüzyılda yapılmış yerleşimini gösteren gravürünün Hollanda Rijks Müzesi'nde olduğunu,

-Ankara'nın seçkin bale, tiyatro, opera ve halk dansları düzenlemeleri ile hareketli bir sanatsal ve kültürel yaşama sahne olduğunu, özellikle dinleyici sayısı hiç düşmeyen Flarmoni Orkestrası ile ünlü olduğunu,

-Uluslararası Sanat ve Müzik Festivali'nin ilk kez Ankara'da gerçekleştirildiğini,

-Sinema alanındaki önemli organizasyonlardan biri olan Ankara Uluslararası Film Festivali'nin 1998 yılından beri düzenlenen festival, belgesel, uzun film ve kısa film yarışmaları ile yaklaşık 17 dalda ödül dağıttığını,

-Türkiye'nin en uzun sokağının 2.7 km. uzunluğu ile Ankara'da bulunan Başçavuş Sokağı olduğunu,

-Türkiye'nin tuz ihtiyacının %40'nın, Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Şereflikoçhisar'daki Tuz Gölü'nden karşılandığını,

-Beypazarı'nın Selçuklular döneminde İstanbul-Bağdat yolu üzerindeki önemli bir ticaret merkezi olduğunu,

-Çam ağacından imal edilen kendine has görüntüsü ve yapım tekniği olan ahşap su fıçılarının esas üretim yerinin Nallıhan Dövmeci Köyü olduğunu,

-Anadolu'da, İpek Yolu üzerinde olması sebebiyle Nallıhan'ın, ipek iğne oyalarının merkezi olduğunu ve oyalardaki türlü çiçek, sebze, meyve, yemiş ve hayvan figürlerinin günümüzde de işlenmeye devam ettiğini,

-Beypazarı kurusunun en önemli özelliğinin dayanıklılığını bir yıl boyunca koruyabilmesi olduğunu,

-Ankara'da faaliyet gösteren Eynebey, Karacabey ve Şengül hamamlarının yapılış tarihlerinin 14. ve 15. yy.lar olduğunu ve hala hizmet verdiğini,

-Tarihi; Sakalar, Hunlar ve Göktürkler dönemine dayanan Mangala oyununun Polatlı ilçesinde halen oynandığını ve eğitmenlerce çocuklara öğretildiğini.

Yorum yapabilmek için üye olmanız gerekmektedir.

Yorumlar (0)